İleri Yaşta ve Yumurtalık Rezervi Düşük Anne Adaylarına Özel Tedavi:  “ Mini Tüp Bebek “

İleri Yaşta ve Yumurtalık Rezervi Düşük Anne Adaylarına Özel Tedavi: “ Mini Tüp Bebek “

4 Mayıs 2021 Kapalı Yazar: Yuzde 100 Saglik

Tüp bebek uygulamasında klasik yöntemin dışında düşük dozda ilaç kullanılarak, daha az sayıda ancak daha kaliteli yumurta gelişiminin sağlandığı “Mini IVF” tekniği, 35 yaşın üstündeki kadınların annelik şansını artırıyor.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Ege Üniversitesi Aile Planlaması – İnfertilite Araştırma Ve  Uygulama  Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Tavmergen’in verdiği bilgiye göre, “İleri yaşta ve yumurtalık rezervi düşük hastalarda çok yüksek doz ilaç kullanmak, yumurta kalitesini düşürüyor. Mini tüp bebek tedavisinde, hastanın kendi hormonları ve düşük doz ilaçlarla, yumurtaların gelişmesi hedefleniyor”

“Yöntem, klasik yönteme oranla daha düşük maliyetle yapılabiliyor. Tüp bebek tedavisinde yüksek doz ilaç kullanımı nedeniyle artan ilaç masrafları, bu yöntem için geçerli olmuyor” 

Tüp bebek uygulamasında klasik yöntemin dışında düşük dozda ilaç kullanılarak, az sayıda ancak daha kaliteli yumurta gelişiminin sağlandığı “Mini IVF”  olarak adlandırılan teknik 35 yaşın üstündeki kadınların annelik şansını güçlendiriyor.

Ege Üniversitesi Aile Planlaması-İnfertilite Araştırma ve Uygulama Merkezi Bilimsel Direktörü ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Tavmergen, yaşın ilerlemesi ve farklı sorunlar nedeniyle kadınların normal yollarla anne olmalarının mümkün olamayabildiğini belirterek, tüp bebek uygulamalarının da kadının sağlık durumuna ilişkin kişisel verilere göre farklılık gösterebildiğini söyledi.

Tüp bebek uygulamalarında başarının artması, kaliteli embriyo elde edilebilmesi için araştırmalar yapıldığını ve yeni tekniklerin uygulandığını anlatan Tavmergen, bunlardan, klasik tüp bebek yönteminin dışında daha düşük dozda ilaç kullanılarak, az sayıda ancak daha kaliteli yumurta gelişiminin sağlandığı “Mini IVF” tekniği ile olumlu sonuçlar elde edildiğini bildirdi.

Uygulama alanı klasik yönteme göre daha çok ve daha yeni olan bu teknikle düşük doz ilaç kullanılarak geliştirilen yumurtaların alındıktan sonra mikroenjeksiyon tekniğiyle döllenme sağlandığını ifade eden Tavmergen, “Bu yöntemde, döllenme sonrasında tutunma olasılığı daha yüksek olan embriyolar, hastaya transfer edilir. Aslında tedavide farklı olan yumurta geliştirme yöntemidir” dedi.

MİNİ-IVF NEDİR?

MİNİ-IVF Japonya’ da geliştirilmiş daha basit bir tüp bebek yöntemidir. Daha az ilaç kullanılarak az sayıda fakat kaliteli yumurta elde etmeye dayalı bir yöntemdir. Tedavinin klasiktüp bebek yönteminden farkı yumurtanın geliştirilme dönemidir. Yumurta elde edildikten sonra döllenmesi ve transferi klasik tüp bebek tedavisiyle aynıdır

MİNİ TÜP BEBEK UYGULAMASINDA KADINLARIN YUMURTA REZERVLERİ ZARAR GÖRMÜYOR

Tavmergen, yöntemin yüksek doz ilaç kullanılmasına rağmen fazla sayıda yumurta elde edilemeyen ve kaliteli embriyo gelişmeyen kadınlarda tercih edildiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

“Özellikle ileri yaştaki ve yumurtalık rezervi azalan kadınlarda Mini IVF tedavisinin başarı oranları iyi. İleri yaşta ve yumurtalık rezervi düşük hastalarda çok yüksek doz ilaç kullanmak, yumurta kalitesini düşürüyor. Mini tüp bebek tedavisinde, hastanın kendi hormonları ve düşük doz ilaçlarla, yumurtaların geliştirilmesi hedefleniyor. 

Yaş ilerledikçe yumurtalık rezervi azalıyor ve beyinden salgılanan ve kadında yumurtalıkları uyaran hormon olan ‘FSH’ yükseliyor. Özellikle 35 yaşından sonra FSH hormonunda yavaş yavaş yükselme izleniyor, 40 yaşından sonra bu yükseliş hızlanıyor. Yaşın artması dışında yumurtalıkların birinin veya bir kısmının ameliyatla alınması veya kist ameliyatlarında yumurtalığın hasar görmesi gibi durumlar da FSH artışına yol açabiliyor. Kadınlar, FSH hormonu yüksek olsa bile normal adet görmeleri halinde bu yöntemden yararlanabiliyor.”

MİNİ TÜP BEBEK UYGULAMASI AİLELERİ EKONOMİK OLARAK  DA RAHATLATIYOR

Prof.Dr Erol Tavmergen’in verdiği bilgiye göre, uygulamada genellikle diğer klasik tedaviler gibi adetin üçüncü günü ilaç kullanılarak, vücudun FSH hormonunun yükselmesi ve yumurtaların uyarılmaya başlaması bekleniyor.

Yaklaşık 4-5 günlük bir tedaviden sonra genellikle yumurtalar, 10 milimetre ve daha büyük boyutlara ulaşıyor.. 

Bu aşamadan sonra tedaviye ara verilmeden FSH veya kadınlarda adet döngüsünün oluşumunda etkin LH hormonuyla devam ediliyor.

Yaklaşık 2-4 günlük tedavi sürecinden sonra yumurtalar toplanmaya hazır hale geliyor. 

Yöntem, klasik yönteme oranla daha düşük maliyete yapılabiliyor. Tüp bebek tedavisinde yüksek doz ilaç kullanımı nedeniyle artan ilaç masrafları, bu yöntem için geçerli olmuyor.

Düşük doz ilaç kullanımı ile toplam tedavi masrafları % 30-40 azaltılabilmektedir