Tüp Bebekte Zor Vakalara Yeni Çözümler…

Tüp Bebekte Zor Vakalara Yeni Çözümler…

5 Mayıs 2021 Kapalı Yazar: Yuzde 100 Saglik

Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarını azaltan test, gebelikteki düşük riskini de yarı yarıya indiriyor. Bu yeni çözümler,

1-Çığır Açan Genetik Test… 2-“ Mucize Serum “ Tedavisi

Üreme Sağlığı ve Tüp Bebek Uzmanı Eurofertil Tüp Bebek Merkezleri Medikal Direktörü Op. Dr. Hakan Özörnek, Türkiye’de ilk defa uygulanan genetik tarama testi hakkında bilgi verdi. Op. Dr. Hakan Özörnek, embriyoya ait hücrelerin girişimsel yöntemlerle elde edilerek genetik hastalıklara veya kromozom sayısına yönelik tanı ve tarama işlemlerinin yapılmasının sağlıklı gebelik ve bebek elde etmek için çok önemli olduğunu söyledi.

“Çığır Açan Genetik Test”

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlıklarını Azaltan Test, Gebelikteki Düşük Riskini De Yarı Yarıya İndiriyor

Gebelik öncesi yapılan bu taramaların, implantasyon öncesi genetik tanı/tarama (PGT) olarak adlandırıldığını anlatan Dr. Hakan Özörnek, PGT yönteminde, kadından toplanan yumurta ve erkekten toplanan spermden mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemiyle oluşturulan embriyolardan normal kromozom sayısına sahip olanı anne rahmine yerleştirmeyi amaçladıklarını ifade etti.

Özörnek, böylece kromozom sayısına bağlı bozukluklar nedeniyle meydana gelen düşüklerin veya gebeliğin sonlandırılması ihtimalinin azaltılmasını hedeflediklerini belirtti.

Üreme Sağlığı ve Tüp Bebek Uzmanı Eurofertil Tüp Bebek Merkezleri Medikal Direktörü Op. Dr. Hakan Özörnek’in verdiği bilgiye göre, kromozomal inceleme için PGT yaptırmaya karar veren çiftten öncelikle embriyo elde edilmesi gerekiyor.

Embriyo gelişiminin 5. gününde embriyodan birkaç hücre, embriyolog tarafından alınıyor ve embriyodan alınan bu hücrelerin embriyo gelişimini engellemiyor.

Op. Dr. Hakan Özörnek, bu işlemde, kromozomların sadece sayısal analizinin yapılabildiğini, analiz sonucunda hücrenin içeriğindeki kromozomların sayısının belirlendiğini belirtti.

Özörnek, genetik uzmanının, kromozomların sayısal değerlendirilmesi sonucunda hücreleri normal veya anormal olarak belirttiğini, incelenen hücre, normal olarak belirlenirse, embriyoyu oluşturan diğer hücrelerin de normal olmasının beklendiğini söyledi.

Özörnek, ailesinde ya da akrabalarında tanımlanmış bir genetik hastalığı bulunan ya da genetik hastalığa sahip çocuğu olan aileleri de uyarıyor;

“ – Bu test, hücrede bulunan tüm kromozomları (23 çift) sadece sayısal olarak incelemektedir. Dengeli veya dengesiz kromozomal bozukluklar, tek gen hastalıkları ve diğer genetik bozukluklar bu yöntemin içeriğinde yer almamaktadır. Eğer ailenizde, yakın akrabalarınızda veya sizlerde tanımlanmış bir genetik hastalık, genetik bir hastalığa sahip çocuğunuz/ çocuklarınız varsa bu durumu doktorunuza mutlaka bildiriniz! Bu durumlarda tanımlanmış genetik hastalığa özel daha ileri genetik tanı testleri yaptırmanız önerilmektedir.

Gebeliğin ilerleyen aylarında da ultrason bulgularına dayanarak doktorunuz gerekli görüldüğü taktirde bu teste ilaveten doğum öncesi (prenatal) genetik tanı önerebilmektedir. Bu prenatal testler ilk üç ayda koryon villus örneğinden (CVS) ya da ikinci üç ayda amniyon sıvısından yapılabilmektedir. “

YENİ GENETİK TEST, YALNIZCA 4 SAATTE SONUÇ VERİYOR VE ESKİ TARAMA YÖNTEMLERİNDEN DAHA UCUZ

Op. Dr. Hakan Özörnek,  genetik taramaların, embriyonun 5. gününde yapılabildiğini hatırlatarak, eskiden embriyonun 5. gününde yapılan tarama testinin sonucunu yaklaşık 12 saat sonra alabildiklerini, bu durumda da sonuç olumlu çıksa bile embriyonun transfer için geçerli süre geride kaldığı için dondurularak bir sonraki ay transfer edilebildiğini anlattı.

Yeni genetik tarama testinde 4 saat sonra sonuç alındığına dikkat çeken Özörnek, böylece embriyoyu dondurmaya gerek kalmadan aynı gün içinde transfer edebildiklerini belirtti.

Yeni genetik tarama testinin önceki testlerden ucuz olduğunu kaydeden Özörnek, bunun da aileler için önemli bir avantaj olduğunu söyledi.

2- TEKRARLAYAN TÜP BEBEK BAŞARISIZLIKLARINA ÇÖZÜM

“ MUCİZE SERUM “ TEDAVİSİ

Op. Dr. Hakan Özörnek, normalde her gebeliğin düşük ile sonuçlanabileceğini çünkü gebeliğin oluşmasının anneden ve babadan gelen kromozomlarla sağlandığını ve babadan gelen kromozomların da anne adayının vücudu için “ yabancı “ olarak algılanabileceğini bunun tıpkı organ naklindeki süreç gibi işlediğini anlattı.

Özörnek, ancak kadınların bağışıklık sisteminin gebeliğin oluştuğu süreçte  “ tolerans mekanizması”  oluşturduğunu böylece gebeliği sonlandırmayıp devam etmesini sağladığını, bazı kadınlarda ise sürecin bu şekilde olmayıp düşükle sonuçlandığını belirtti.

Özörnek, kadınların gebelik dönemindeki bağışıklık sistemini güçlendirip, düşük oluşmasını engelleyecek “ mucize serum “ ile tüp bebek tedavisinde “ tekrarlayan gebelik kayıpları”na çok önemli bir çare bulunduğunu ifade etti.

Hakan Özörnek, yağ solüsyonu olan söz konusu serumun beslenme güçlüğü çeken yoğun bakım hastalarında uygulandığını ve bu süreçte serumun hastaların bağışıklık sistemini düzenlediğinin gözlendiğini ve tüp bebek tedavisinde anne adaylarına serum uygulanmaya başlandığını vurguladı.

Yaklaşık 9 aydan bu yana kendi kliniğinde tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan anne adaylarına serum tedavisi uyguladığını kaydeden Op. Dr. Özörnek, uyguladıkları 12 hastadan 10 tanesinin gebelik elde ettiğini ve üstelik bu 10 anne adayının daha önce 6-7 kez tüp bebek uygulandığı halde gebe kalamadığını serum ile gebelik elde ettiklerini söyledi.

Serum tedavisinin çok önemli iki avantajı olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Hakan Özörnek; yeni ve çok etkili bir tedavisi olmasına rağmen bu tedavinin pahalı olmadığını, ikinci ve en önemli avantajının ise hiçbir yan etkisi bulunmadığını sözlerine ekledi.