Yatak Odasına Çöken Kâbus : “Migren Hastalığı” !..

Yatak Odasına Çöken Kâbus : “Migren Hastalığı” !..

3 Mayıs 2021 Kapalı Yazar: Yuzde 100 Saglik

Milyonların yatak odasına kâbus gibi çöken migren hastalığı, ülkemizde yaklaşık 12 milyon hastanın cinsel hayatını için ciddi şekilde tehdit ediyor.

Ne zaman, nerede ve ne kadar şiddetli geleceği bilinmeyen, dolayısıyla her an tetikte bekleyen kronik ve dirençli bir hastalık olan migren, ülkemizde 12 milyon kadar hastanın cinsel hayatı için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

MİGREN HASTALIĞI YATAK ODALARINI DA ETKİLİYOR

Hayatın her alanında özürlülük yaratan, şiddetli ağrıların eşlik ettiği migren rahatsızlığı, hastaların yatak odalarında da özgürlüklerine darbe vuruyor. Almanya’da birkaç yıl önce yapılan bir araştırma, migren atakları sırasında cinsel ilişkiye giren hastaların bir kısmında migrenin azaldığı, kalan hasta grubunda ise böyle bir etkinin görülmediğini ortaya koymuştu. Ancak şiddetli migren ağrısının yarattığı travmatik ruh yapısı, her an tetikte bekleyen bir hasta profilini yaratıyor. Bu profildeki hastalar, bir sürprizle karşılaşmamak için cinsel yaşamlarını istediği sıklıkta yaşayamıyor, cinsel hayatları endişeyle geçiyor. Yani migren, genellikle özürlü bir cinsel yaşamı da beraberinde getiriyor.

CİNSELLİĞİ SÜREKLİ ERTELEME İSTEĞİ CİNSEL HAYATI SEKTEYE UĞRATIYOR

Günümüzde ilaç tedavisiyle migreni yaşanılabilir kılmaya çalışan birçok hasta, mutlu bir cinsel ilişki için önleyici ilaçlar alıyor. İlaç tedavisi, çoğunlukla antidepresan ilaçları kapsamakta. Antidepresan ilaçların önemli bir yan etkisi ise cinsel arzuları bastırması. Sonuç olarak ilaç tedavisi zamanla, tıpkı migren psikolojisinin cinsel yaşam üzerindeki yıkıcı etkisini aratmayacak bir isteksizliği beraberinde getiriyor. Hastalık ve ilaç tedavisi nedeniyle hastalar cinselliği sürekli ertelemek zorunda kalma durumu, yeni bir travmatik tabloyu doğuruyor.

MİGRENDE KADINLAR DAHA FAZLA MAĞDUR OLUYOR.

Migrenin yarattığı ve cinsel hayatta deprem etkisi yaratan olumsuzluklar silsilesinden en çok kadın hastaların etkileniyor. Çünkü migren, kadınlık hormonu düzeyindeki dalgalanmaların etkisi nedeniyle kadınlarda erkeklerden 3 kat daha fazla görülüyor. Ağrılı bir cinsel yaşamı kaçınılmaz kılan bu hastalığı tetikleyen faktörler bilinmekle birlikte son yıllara kadar şiddetli ağrıların odak noktaları bir bilmeceydi. Amerika’da estetik amaçla yapılan endoskopik alın germe ameliyatları sırasında bu bilmece tesadüfen çözüldü. Alın migreni olan hastaların ağrı başlangıç noktası olan sinir dokularının farkına varılmadan serbestleştirilmesi devrim niteliğindeki kalıcı cerrahi migren tedavisinin kapılarını açtı.