Dental İmplantlar ile İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar !..

Dental İmplantlar ile İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar !..

2 Mayıs 2021 Kapalı Yazar: Yuzde 100 Saglik

Diş hekimliğinin en çok uğraştığı sorunlardan biri de diş eksiklikleridir. Eksikliğin giderilmesi amacıyla yapılan klasik protezler günümüzde de geçerliliğini korumuş, dünyanın gelişmiş ülkeleri dâhil, her yerde başarıyla uygulanmaktadır. Takılıp çıkartılabilen hareketli protezler genellikle dokulardan, sabit protez diye bilinen köprüler ise dişlerden destek alarak eksiklikleri tamamlamayı amaçlarlar. Dental implantların gelişmesiyle, komşu doku ve dişler yerine implantlardan destek alınarak diş eksikliklerini gidermek mümkün olmuştur. Anlaşılacağı üzere implant yapılması başlı başına bir tedavi değildir, üzerine gelecek ve gerçek tedaviyi oluşturacak olan hareketli ya da sabit protezlere destek sağlamaktır.

İlk dental implant 1965’te uygulanmış, günümüzdeki şekliyle yaygın kullanımı yaklaşık 30 sene önce başlamıştır. Bu süre içerisinde birçok gelişmeler yaşanmış, birçok üretici firma ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda da kemikle en iyi uyum gösterebilen materyal ve şekil elde edilmiş, araştırma ve geliştirmeye daha fazla önem veren belli başlı markalar öne çıkmıştır. İmplant cerrahisi, implant destekli protezler ve bakımıyla ilgili sorunlar aşılmış, rutin dişhekimliği tedavileri arasında yer almıştır.

İmplant cerrahisi göreceli basit ancak çok incelik isteyen bir işlemdir. Çünkü hazırlanacak yuva, yerleşecek olan implantın üç boyuttaki ölçülerine uymalı, üzerine gelecek olan protezin üç boyuttaki konumuna göre tasarlanmalıdır. Ancak kaynağı belirsiz bir takım yanlış bilgiler dental implant adaylarını tedirgin etmektedir.

Bu yazıda, en çok bilinen bu yanlışları ve ilgili doğru bilgileri Yüzde 100 Sağlık için Ağız ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Dt. Celal Şehlaver anlatttı.

İMPLANT CERRAHİSİ ÇOK AĞRILI   “YANLIŞ”

İmplant yuvasının çene kemiğinde hazırlanması nedeniyle bu işlemin aşırı derecede ağrılı geçeceği düşünülebilir, oysaki kemik dokusunun ağrı duyusu yoktur. Ağrıyı duyan, kemiği saran soğan kabuğu benzeri bir zardır ve ağızda yapılan çoğu cerrahi işlemlerde, periost denen bu zar, zedelenir. İmplant cerrahisi ince bir işlem olması nedeniyle periostu en az inciten cerrahiler arasındadır ve çoğu implant hastası operasyondan sonra ağrı kesici ilaç alma ihtiyacı duymaz. Tabii ki implant sayısı ve vakanın zorluğu oluşacak ağrıyı etkiler ancak bir genelleme yapılacaksa implant cerrahisi en az ağrılı cerrahiler arasında yer alır. Diğer diş tedavileri gibi lokal anestezi altında yapılır ve hasta ifadelerine göre gömülü diş operasyonundan çok daha kolay bir işlemdir.

KİMİ BÜNYELER İMPLANT KABUL ETMEZ “YANLIŞ”

İmplant cerrahisinde yabancı bir maddenin vücuda yerleştirilmesi söz konusu olunca hastalar tarafından böbrek ya da karaciğer nakli gibi düşünülebilir, vücudun bu yabancı dokuyu kabul etmemesi olasılığı ise implant adaylarını oldukça tedirgin edebilir. Ancak bilinmelidir ki, dental implantlar saf titanyumdan yapılır ve vücudun titanyuma karşı en küçük bir tepkisi yoktur. Titanyum implantların kullanılmaya başlamasından bu yana geçen uzun yıllar boyunca da hiç bir hastada doku reddi gibi bir sorun ortaya çıkmamıştır.

İmplantların tek başarısızlık sebebi enfeksiyon ve kemik kaybıdır. Bu yüzden doğru bir teşhis ve tedavi planının yanı sıra, özenli cerrahi işlem ve protez yapımı da çok önem kazanır.

İmplant başarısızlığı büyük bir medikal sorun değildir. Başarısız bir implantın çevresinde dişeti iltihabı gibi bir durum ortaya çıkar ve gerekli tedavi yapılamaz ise, implant kemik bağlantısını kaybedip yuvasından çıkar. İmplant etrafındaki bu enfeksiyonla baş etmek oldukça zordur ama çoğu implant kaybı olgusunda aynı bölgeye tekrar implant yerleştirmek mümkündür.

İMPLANTLAR GENÇ VE SAĞLIKLI BİREYLER İÇİNDİR “YANLIŞ”

Dental implantların yaygın olarak uygulandığı yaklaşık 30 sene öncesinden bu yana, implantların en doğru şekli, yüzey özellikleri ve uygulama protokolleri gibi birçok alanda araştırmalar yapılmış ve sonuçları ışığında ciddi gelişmeler kaydedilmiştir. Günümüzde, implant uygulamaları eskisi gibi sınırlı değildir ve artık şeker, hipertansiyon veya kalp rahatsızlığı benzeri kronik hastalığı olanlara da implant yapılabilir. Hastanın yaşı da artık engelleyici bir faktör olmaktan çıkmıştır, ileri yaştaki hastalar rahatlıkla implant destekli protezler kullanabilirler. Ancak çocuklarda büyüme ve gelişmesinin tamamlanmasını beklemek daha doğru olacaktır.

Sonuçta hemen her hasta için implant destekli protezler yapmak mümkündür ancak tedavi süreci ne kadar engebeli ve çok aşamalıysa, oluşacak komplikasyonlar ve başarısızlık oranı da o kadar yüksek olacaktır. İmplant adayı bu riskleri anlayıp kabul ettiği takdirde implant yapılmasında bir engel yoktur.

İMPLANT TEDAVİSİ, ÇOK UZUN BİR TEDAVİDİR “YANLIŞ”

İmplant uygulamalarının cerrahi bölümü, yerleştirilecek olan implant sayısına bağlı olmak üzere, bir ya da iki seanslık bir işlemdir. Ancak implantlardan destek alarak yapılacak protezlerden önce, yerleştirilen implantların kemiğe bağlanması için belirli bir süre geçmesi gereklidir. Bu süre, implantın yüzey teknolojisine, hastanın iyileşme kabiliyetine ve implantın yerleştirildiği kemiğin kalitesine göre genellikle bir aydan altı aya kadar değişebilir. Elde edilecek konfor düşünüldüğünde, bu sürelerin çok da abartılı olmadığı anlaşılacaktır. Kaldı ki bekleme süresince sadece ara kontroller yapılacak, varsa diğer diş tedavilerin bu süre zarfında yapılması da mümkün olacaktır.

İMPLANT VARSA TOMOGRAFİ YA DA MR ÇEKİLEMEZ, KONTROL NOKTALARINDAN GEÇERKEN ALARMI ÇALIŞTIRIR “YANLIŞ”

Daha önce de değinildiği gibi dental implantlar saf titanyumdan yapılır. Titanyum manyetik özelliği olan bir metal değildir ve MRI cihazında herhangi bir sorun yaratmaz. Tomografi tetkiklerinde ise metal varlığı ilgili kesitlerdeki görüntüyü nispeten bozar ama tüm incelemenin teşhisteki değerini yok etmez. Kontrol noktalarındaki cihazlar ise bu küçük hacimdeki metallere hassas değildir ve alarm vermezler.

Sonuç olarak, ağızda kaplamalar ve dolgular varken, MRI ve tomografi çekilebiliyor, kontrol noktalarından geçilebiliyorsa, implantlar varlığında da radyolojik tetkikler yapılabilir ve kontrol noktalarından geçilebilir.