Grip Deyip Geçmeyin!

Grip Deyip Geçmeyin!

18 Nisan 2021 Kapalı Yazar: admin

İnfluenza viruslerinin neden olduğu, bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olan grip,  tüm dünyada akut solunum yolu enfeksiyonuna sebep oluyor, hafif bir klinik seyirden ölümle sonuçlanan ağır enfeksiyonlara kadar değişen çeşitlilikte görülebiliyor.


Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, sonbahar aylarından itibaren görülmeye başlayan mevsimsel influenza virüslerinin 6 ay altında ve 65 yaş üstündeki kişilerde daha ölümcül seyrettiğini söyledi. İnfluenza virüsünün yapısındaki değişiklikler sonucunda her yıl farklı türler ortaya çıktığını belirten Ceyhan, virüsün her kış değişen şiddette salgınlara yol açtığını, bu yüzden en etkili korunma yöntemi her sonbaharda grip aşısı yapılması gerektiğini söyledi…

GRİBİN BULAŞ YOLLARI 

  • Bulaş, enfekte kişinin öksürmesi veya hapşırması sonucu virüs içeren geniş partiküllü solunum yolu damlacıkları ile temas sonucu olmaktadır.
  • Bununla birlikte kontamine yüzeyler ve vücut sıvıları ile temasla da (tükürük, burun sekresyonu, dışkı, kan) bulaş görülmektedir.
  • Bulaştırıcılık süresi net olarak bilinmemektedir.
  • Genel olarak kabul edilen bulaştırıcılık süresi hastalığın başlangıcından sonra yedi gündür.
  • Bu süre süt çocuklarında ve bağışıklık sistemi bozukluklarında daha uzundur.

GRİBİ ÖNEMSEMEK GEREKİYOR

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın verdiği bilgiye göre;

  • İnfluenza virüsü; ateş, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı-tıkanıklığı, başağrısı, kas ağrısı, yorgunluk, halsizlik ile karakterizedir.
  • Gribe benzer bir hastalık yapan ve sıklıkla karıştırılan nezlede ise ateş görülmemektedir, klinik bulgular daha hafif seyirlidir.
  • Gripte hastaların büyük kısmında semptomlar 3-7 günde düzelirken, öksürük ve halsizliğin düzelmesi 2 haftadan daha uzun sürebilmektedir.
  • İnfluenza virüsü enfeksiyonuna bağlı komplikasyonlar; zatürre, miyokardit (kalp kası iltihabı), meningoensefalit (beyin iltihabı) ve altta yatan kronik hastalığın (akciğer ve kalp hastalıkları, şeker hastalığı gibi) aktive olmasıdır. Ancak bu dönemde bakteriyel enfeksiyonların gelişimi kolaylaşır ve bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak sinüzit, orta kulak iltihabı, zatürre görülebilmektedir.

İnfluenza enfeksiyonu geçiren kişilerin çoğu kendiliğinden komplikasyonsuz olarak iyileşir. Bu nedenle hafif-orta şiddette ve komplikasyonsuz influenza vakalarına, risk grubunda yer almayan önceden sağlıklı çocuk ve erişkinlere antiviral tedavi önerilmemektedir. Hastalar yeterli sıvı almalı ve istirahat etmelidir. Çocuklarda semptomatik tedavi için parasetamol tercih edilir, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar da kullanılabilir ancak salisilat içeren ilaçlar (aspirin) kullanılmamalıdır. İnfluenza tedavisinde lisanslı dört antiviral ajan vardır. Bunlar amantadin, rimantadin zanamivir ve oseltamivirdir.

GRİPTEN KORUNMANIN EN ETKİLİ YÖNTEMİ, AŞILANMAKTAN GEÇİYOR. 

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın verdiği bilgiye göre; hastalığın diğer kişilere bulaşmasının ve yayılmasının önlenmesi için hastalarla solunum yolu temasının kesilmesi gerekir. Ancak korunmada en etkili yöntem aşıdır. Ülkemizde uygulanan influenza aşısı ölü virüs içermektedir (inaktive aşı). Grip aşısı, virüsün genetik ve antijenik yapısını değiştirmesi nedeniyle her yıl yenilenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından her yıl sık görülen grip virüsü tipleri belirlenerek, o yıla özel virüslerin antijenik yapısını içeren influenza aşısı üretilmektedir. Daha önceki yıllarda iki influenza A ve bir influenza B alt türünü içeren üçlü split aşılar kullanılırken, geçtiğimiz yıldan itibaren bir influenza B alt türünün daha dahil edilmesiyle dörtlü split aşılar kullanıma girmiştir. 2014-2015 sezonu için uygulanan aşı formülasyonu; “A/Christchurch/16/2010 (H1N1) , A/Switzerland/9715293/2013 (H3N2),279 B/Phuket/3073/2013 ve B/Brisbane/60/2008” antijeni şeklindedir.

Grip aşısının zamanı yaklaşıyor

Aşı her yıl Eylül ayının ikinci haftasından itibaren yapılmaya başlanır ve salgınların görüldüğü Aralık-Nisan aylarından önce korunmanın sağlanması için Kasım ayına kadar yapılması önerilmektedir. Ancak grip günümüzde iklim değişikliklerine bağlı olarak Mayıs ayının sonlarına kadar görülebilmektedir. Bu nedenle grip sezonu boyunca hastalara aşı uygulanabilmektedir.

Grip aşısı 6 ay – 9 yaş arasındaki çocuklara ilk kez yapıldığında en az bir ay ara ile 2 doz şeklinde uygulanır. Daha sonraki yıllarda tek doz yeterlidir. Dokuz yaşından büyük çocuklarda ve yetişkinlerde tek doz yapılır. Altı – 36 ay arasındaki çocuklarda 0.25 ml, daha sonraki yaş gruplarında ise 0.5 ml, kas içine uygulanır. Aşının koruyuculuğu yapıldıktan 15 gün sonra başlar ve 6 ay kadar devam eder. Aşı ile koruyuculuk sağlıklı kişilerde %80’lere varmaktadır; yaş ilerledikçe koruyuculuk %50-60’lara inmekle birlikte hastalığın hafif geçirilmesi sağlanmaktadır.

HASTALIK İÇİN YÜKSEK RİSKLİ GRUPTA YER ALAN VE AŞILANMASI ÖNERİLEN HASTALAR 

  • 5 yaş altındaki çocuklar (özellikle 2 yaş altındakiler),
  • 65 yaş üstündeki erişkinler,
  • Kronik akciğer (astım dahil), böbrek ve karaciğer hastaları,
  • Kardiyovasküler (tek başına pulmoner hipertansiyon hariç) hastalıklar,
  • Hematolojik (orak hücre anemisi dahil) hastalıklar,
  • Metabolik bozukluklar (diyabetes mellitus dahil),
  • Nörolojik veya nörogelişimsel bozukluklar (beyin, spinal kord, periferal sinirleri etkileyen hastalıklar ve serebral palsi, epilepsi, mental retardasyon, büyüme ve gelişme geriliği, muskuler distrofi gibi),
  • İmmunyetmezlikli hastalar (immunsupresan ilaç alanlar, hıv’li hastalar),
  • 18 yaş altında olup uzun süredir aspirin tedavisi alanlar,
  • Morbid obezler (BMI>40)’dir.

Riskli gruplarla teması olan sağlık çalışanları, kreş personeli, yaşlı ve hasta bakımevlerinde çalışanların da aşılanması önerilmektedir.

Grip aşısı kimlere uygulanmamalıdır ?

Yumurta alerjisi olanlara, daha önce grip aşısından sonra ağır alerjik reaksiyon geçirenlere veya grip aşısından sonra 6 hafta içerisinde Guillain-Barre Sendromu (kol ve bacaklarda kuvvet ve duyu kaybı ile karakterize bir hastalık) gelişenlere, 6 aydan küçük bebeklere grip aşısı uygulanmamalıdır.